NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
139 - (1441) وحدثني
محمد بن
المثنى. حدثنا
محمد بن جعفر.
حدثنا شعبة عن
يزيد بن خمير.
قال: سمعت
عبدالرحمن بن
جبير يحدث عن
أبيه، عن أبي
الدرداء، عن النبي
صلى الله عليه
وسلم ؛ أنه
أتى بامرأة
محج على باب
فسطاط. فقال
"لعله يزيد أن
يلم بها"
فقالوا: نعم.
فقال رسول الله
صلى الله عليه
وسلم:
"لقد
هممت أن ألعنه
لعنا يدخل معه
قبره. كيف يورثه
وهو لا يحل له
؟ كيف يستخدمه
وهو لا يحل له ؟".
{139}
Bana Muhammed b.
EI-Müsenna rivayet etti. (Dedikî): Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti.
(Dediki): Bize Şu'be, Yezîd b. Humeyr'den rivayet etti. (Demişki): Ben
Abdurrahman b. Cübeyri babasından, o da Ebu'd-Derdâ'dan, o da Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet ederken dinledim.
Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) bir çadır kapısında hemen hemen doğurmak üzere bulunan bir
kadının yanına uğramış da :
— «Galiba bu adam bu kadınla cima' etmek
istiyor» demiş. Ashâb;
— Evet, cevabını vermişler. Bunun üzerine
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
— «Vallahi içimden geldi, bu adam'a öyle bir
la'net edeyimkî (bu lanet) onunla beraber kabrine girsin! Acaba bu adam çocuğu
mirasçı yapmak kendisine helâl olmadığı halde, onu nasıl mirasçı yapar. Çocuğu
köle gibi kullanmak kendisine helâl olmadığı halde onu nasıl hizmetçi olarak
kullanır?» buyurmuşlar.
(1441) وحدثناه
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا يزيد بن
هارون. ح
وحدثنا محمد
بن بشار.
حدثنا أبو
داود. جميعا
عن شعبة، في
هذا الإسناد.
{…}
Bize bu hadîsi Ebu Bekr
b. Ebî Şeybe de rivayet etti. (Dediki): Bize Yezid b. Harun rivayet etti. H.
Bize Muhammed b. Beşşar
dahi rivayet etti. (Dediki): Bize Ebu Dâvud rivayet eyledi. Bu râviler toptan
Şu'be'den bu îsnadda rivayette bulundular.
İzah:
Nevevî'nin beyanına göre
kadın esir ve hâmile imiş. Böylesi çocuğunu doğur madıkça kendisiyle cima'da
bulunmak helal değildir.
ResuluIIah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)in :
«Acaba bu adam çocuğu
mirasçı yapmak kendisine helâl olmadığı halde onu nasıl mirasçı yapar. Çocuğu
köle gibi kullanmak kendisine helâl olmadığı halde onu nasıl hizmetçi olarak
kullanır?» buyurmasından muradı şudur: Kadının doğurması altı ay gecikebilir. O
zaman doğacak çocuk esir alan adamdan yahut ondan önceki kocasından olabilir.
Esir alandan kaldığı takdirde çocuk adamın kendi oğlu olur. Ve aralarında miras
cereyan etmez. Zira birbirlerine akraba değillerdir. Bu takdirde o adam doğacak
çocuğu kendi hizmetinde kullanabilir. Çünkü onun malıdır. Binâenaleyh hadîs
şöyle takdir edilir: «Bu adam olur ki, bu çocuğun nesebini kendi nesebine katar
da çocuğu kendine oğul ve mirasçı yapar. Halbuki çocuk ondan olmadığı için
mirasçı yapması helâl değildir. ihtimal ki bu çocuğu köle gibi kullanarak
kendisine köle yapar. Halbuki bu da helâl değildir. Zira haml müddeti çocuğu
onun addetmeye müsaittir.
îşte bu mahzurdan
dolayı böyle bir kadın iîe cinsî münasebette bulunmaktan kaçınmak icab eder.
Kaadî İyâd'a göre bu
hadîsin mânâsı : Kadının karnındaki çocuğun onu esir alan adamın menisiyle
büyüyeceğine ve çocuğun iki kişi arasında ortak olacağına, bu sebeble istihdam
edilemeyeceğine işarettir. Ona göre bu hadîs :
«Her kim Allah'a ve
ahiret gününe inanırsa, kendi menisi başkasının çocuğunu sulamasın!» hadîsi
gibidir. Fakat Nevevî; Kaadî'nin bu te'vilini zaif hatta bâtıl bulmuş :
«Doğrusu bizim söyîediğimizdir> demiştir.